sancak yine salınsın

o burçta

devir putlarını çağın

bir vuruşta

yaman ol yine yaman

-dileyene kadar aman-

hesap soruşta. (S.M. Aydınlık Savaşçıları'ndan)

5 Mayıs 2011 Perşembe

BİR BEBEK KATLEDİLDİ

Samsun'da, açlıktan dolayı şehid olan 2,5 aylık bir bebe...
Hani hatırlayacaksınız, bundan 3 ay kadar önce ölü bedeniyle günahlarımızı yüzümüze tüküren bir bebek haberi düşmüştü ajanslara da, ölüm raporu, “açlıktan öldü” diye tutulmuştu...

“Vay sen misin bu ülkede bir bebeğin açlıktan öldüğünü söyleyen!”, raporu tutan polisler AKP'nin hışmına uğramış, sürülmüşlerdi yerlerinden.

Oysa...

Ölüm raporu o şekilde tutulmalıydı, ölü bedeniyle günahımzı yüzümüze tüküren o bebenin raporuna başka bir şey yazılmalı, “yağmur yağıyor Ya Rabbi şükür” denilmeliydi.

Şimdi ise RTE tutmuş, saklayamadığı, gizleyemediği bu cinayet karşısında, pişkinliği ele almış, utanmadan, arlanmadan, “ne var bunda, olabilir böyle şeyler!” diyebiliyor. Ey insanlık iddiacısı, ey yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğini iddia eden mana dolandırıcısı, o çocuk yerine sen kendi çocuklarını koy bakalım, o ana baba yerine de kendini. Koyamıyorsun... Koyabilsen böyle diyemezdin... Dilin varmazdı, utanırdın... Keçeleşmiş yüreğin gerçekten biraz yumuşardı belki de ilk defa gerçek göz yaşı dökebilirdin belki.

Bir cinayet işlenmiş, bir bebemiz şehid edilmiş, sebep olanların yüzünde ise zerre kadar ıstırap yok, acı yok, hüzün yok, mesuliyet yok, pişmanlık yok; en önemlisi de utanma yok utanma... Oysa aynı gözlerin, işlerine geldiği yerde, başka canlar için ağladığını, ağlar gibi yaptığına şahit olmadık mı? Demek ki, o ağlamalar da sahteymiş, yalanmış, riyaymış. O ağlamalar, “gözyaşına hükmeden melundur” hikmetinden, hükmünden hisseleri olduğuna delalet etmekteymiş.

Bir bebek katledilmiş, katilleri ise sırıtmaya, oy istemeye devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder